Doğu Ekspresi Değil Sofya Ekspresi

Hello, toplayın valizleri, trenle Avrupa’ya gidiyoruz.

2017 yılında tekrar seferlerine başlayan Sofya ekspresi, yazın Bükreş’e kadar gidiyor kışınsa Sofya son durak.

Gece Halkalı’dan bindiğiniz tren sabah saatlerinde Sofya’da oluyor. Bizim yaptığımız gibi Plovdiv’de inecekseniz, biraz daha erken iniyorsunuz aklınızda olsun. İki şehre de uğramak istiyorsanız rotayı Plovdiv-Sofya şeklinde yapmak yerine önce Sofya sonra Plovdiv yapmak daha mantıklı. Hem geiderken trende uyuma süreniz biraz daha artar hem de sabahın köründe Plovdiv’de inmemiş olursunuz. Biz indiğimizde cafeler bile henüz açılmamıştı.

Yukarıda istasyonlara yakalaşık ulaşma/kalkış saatlerini görebilirsiniz. Fakat her iki yönde de sınırdaki işlemlere bağlı olarak sonraki istasyonlara varış saatleri aksayabiliyor. Bununla birlikte örneğin biz gelirken Bulgaristan tarafında demiryolu hatlarında bir çalışma olduğu için İstanbul’a 1 saat kadar gecikmeli gelmiştik.

Eğer hem Plovdiv hem de Sofya’yı gezmek istiyorsanız 3 tam gün yeterli olacaktır, yalnızca Sofya’ya gidecekseniz haftasonu gayet yeterli olacaktır. Zaten çalışma saatleriniz uygunsa veya işe giriş saatlerinde bir miktar esnek davranma şansınız varsa Pazartesi trenden inip işe gitmek en mantıklı seçenek. Haftaya yorgun başlamakla birlikte, yeni yerler keşfetmiş olmanın mutluluğu size enerji verecektir 🙂

Sofya ekspresi biletleriyle ilgili TCDD sitesindeki bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bilet fiyatlarını neden parça parça hesaplıyoruz hiçbir fikrim yok ama bilet ücreti + süpleman ücreti şeklinde hesaplamanız gerekiyor. 4 ve 6 kişilik kuşetli vagonlar ile 1,2 ve 3 kişilik yataklı vagonlar olduğu şeklinde bir bilgi mevcut sitede. Biz 2 kişilik yataklı vagonlarda seyahat ettik ve oldukça rahattı. Son olarak biletler online satışa açık değil gidip Sirkeci veya Haydarpaşa garında gişeden almanız gerekiyor. Sanıyorum şu aralar tur şirketleri bu trene de sarmış durumda bu nedenle biletlerin ne kadar süre önce çıktığını öğrenip, biletler satışa çıkar çıkmaz almanız gerekebilir.

Sirkeci’deki dünyalar güzeli garımız kullanılmadığı için Halkalı’dan binilmesi gerekiyor trene ki zaten oraya ulaşmak başlı başına bir yolculuk. Sirkeci’den tren saatinden genelde 1 saat önce shuttle kalkıyor Halkalı’ya, bilet alırken saatini sormayı ihmal etmeyin. Kendiniz Halkalı’daki istasyona gitmeyi de tercih edebilirsiniz fakat herhangi bir trafik durumunda trenler shuttleları beklemek zorunda ama sizi beklemeyecektir. Bu nedenle önerim shuttle’ı kullanmanız. Bir de Halkalı istasyonu dediğimiz aslında bir inşaat olduğundan bulmanız zor olabilir, böyle de bir ihtimal her zaman mevcut.

Gelelim trenin içine. Öncelikle trende hem TCDD vagonları hem de Bulgar Demiryolları’na ait vagonlar bulunuyor. Bulgar tarafının vagonlarını görünce neden herkesin kesinlikle tercih etmeyin dediğini anlayacaksınız. Sanırım kuşetli kompartman yok zaten Bulgar vagonlarında ama yine de siz siz olun TCDD’den şaşmayın. Yataklı/Kuşetli kompartmanlar 2 kişilik ve ranza tipi iki tek kişilik yataktan oluşuyor. Üst yatak kapanıp alt yatak da kaldırıldığında oldukça geniş bir oturma alanına sahip oluyorsunuz. Bununla birlikte bir buzdolabınız lavabonuz ve ileri uzayabilen bir masanız oluyor. Kompartman sıcaklığını 3 dereceli bir klima ile kendiniz ayarlayabilirsiniz. Bir TCDD ikramı olarak bisküvi ve su oluyor kompartmanlarda ama tabi kendi yemeğinizi de getirmeyi ihmal etmeyin, özellikle gece sınırda uyandığınızda acıkma ihtimaliniz çok yüksek. Her vagonda 10 kompartman bulunuyor ve bunların ortak kullanımında biri alaturka biri alafranga iki tane unisex tuvalet bulunuyor. Bir de söylemeden geçmeyeyim, gece üst yatak fazla sıcak olurken alt yatak soğuk oluyor. Çok terledim diyip klima ayarını düşürmeyin alt katta yatan arkadaşınız o sırada donuyor olabilir!

Trende uyunabiliyor mu? Evet, eğer sese karşı aşırı hassas değilseniz. Uyurken perdenizi çekmeniz gerek, tren yolu boyunca aydınlatma ışıkları mevcut ve ara ara istasyonlardan geçiyor olacaksınız. Türkiye tarafında daha smooth bir yolculuk oluyor, Bulgaristan’a geçtiğinizde de hafif bir tren tıkırtısıyla yolculuğunuza devam edeceksiniz. Temiz çarşaf, yastık kılıfı ve nevresimleri kompartmana bırakıyorlar. Üst kattaki yatağı yapmak merdiven tepesinde çok kolay olmuyor ama bir şekilde başarıyor insan 🙂

Güzel uykunuzu bölecek tek ve en sinir bozucu şeye geldik pasaport kontrol! İnsan sinirlenmekten başka bir şey yapamıyor. Şimdi siz güzel güzel Halkalı’dan çıktınız kaç saat trenle geldiniz ve gelirken de istasyon istasyon o tren nerede herkes biliyor, sevgili sınır polisimiz zahmet edip de 5dk önce gelmiyor. Siz trenden iniyorsunuz gecenin bir yarısı uykudan uyanıp küçük bir odada sıraya giriyorsunuz, sonra bekliyorsunuz ki polis beyler gelsinler. 1-1buçuk saat kadar bekleme/pasaport işlemleri ile geçiyor ve Türkiye topraklarından çıkıyorsunuz. Freeshop olayına gelirsek, minik bir büfe/kiosk var sigara, alkol vb. satılan. Dönüş yolunda da Türk sınırı bu şekilde işliyor, iki yöndeki tren istasyona yaklaşık aynı zamanlarda geliyor. İstanbul’dan çıkan trene sınıra geldikten yaklaşık yarım saat sonra Sofya’dan çıkan tren sınıra ulaşıyor. Dolayısıyla öncelikle diğer trenin işlemlerini bitirmesini bekliyorsunuz. Bu sırada düzensizlik had safhada tabii. Ardından ülkeye giriş yapan trenin pasaport işlemlerine başlıyorlar. Fakat koştur koştur gittiniz ve sıranın başına geçtiyseniz bir minik risk var, polis memuruna ülkeye giriş yaptığınızı belirtmeyi unutmayın. İlk birkaç kişiye yanlışlıkla Çıkış damgası vurup ardından yolcuların fark etmesi üzerine düzeltmek zorunda kalmışlardı, aklınızda olsun.

Neyse Türk topraklarından çıktık tarafsız bölgeye, sıra Bulgar topraklarına girmekte. Tren hareket halindeyken ne ara bindiğini çözemediğiniz Bulgar polisleri odalara gelip pasaportları topluyorlar. Sınıra ulaştığınızda yine yarım saat kadar pasaport işlemlerinin bitmesini ODANIZDA bekliyorsunuz. Daha sonra aynı polisler gelip pasaportlarınızı dağıtyor. Dönüşte de aynı şekilde işliyor süreç. Yalnızca dönerken bazı valizlerinizi açmanızı istiyorlar, dünyalarca içki sigara sokmuyorsanız zaten sorun edilecek bir şey değil. Adamların gözüne sokmadığınız sürece sıkıntı yok.

Artık Bulgaristan’dayız. Biraz daha uyumaya çalışıyoruz istasyonumuza kadar. Kompartman görevlisi ineceğiniz istasyona geldiğinde sesleniyor ama siz yine de tahmini bir saate alarm kurun derim 🙂

Bulgaristan’la ilgili kısa kısa bilgiler vermem gerekirse:

• Öncelikle üzgünüm ama vize istiyorlar. Schengen vizeniz varsa Bulgaristan’da geçiyor fakat yeni vize alacaksanız Bulgar vizesi almanızı öneririm kimi zaman başka ülkeden alınmış Schengen vizelerine problem çıkarabiliyorlarmış.
• Para birimleri Leva. Buradan Euro alarak gitmenizi öneririm, Leva’nız kalmadığında veya bozduramadığınızda çoğu restoran ve kafede Euro da geçiyor.
• 1 Leva = 0,51€ = 2,46 TL (18.03.2018)
• İstanbul’dan biraz daha soğuk bir iklime sahip, gitmeden hava durumunu bir kontrol edersiniz.
• Genel olarak pahalı olmayan bir ülke, çok hesap yapmadan tatilinizin keyfini çıkarabilirsiniz.
• Kumar oynamayı seviyorsanız, Plovdiv’de de Sofya’da da kumarhanelerle her sokak arasında bolca karşılaşacaksınız. Siz yine de büyük otellerdekilere gidin ama bence minik maceralara sürüklenmek istemiyorsanız.
• “Bulgarlar bile AB üyesi oldu” lafının manasızlığı ve adamların neden AB üyesi olabildiklerini, her ne kadar bir Batı Avrupalı olmasalar da Avrupalı kimliğine sahip olduklarını göreceksiniz. Zaten Batı Avrupalı dediğin ne o öyle soğuk soğuk insanlar, Doğu Avrupa candır hem sıcak kanlı hem Avrupalı, dimi ama 🙂
• Güzel bir ülke, ben büyük bir beklentim olmadan gitmiştim ve oldukça şaşırdım karşılaştığım şehirler karşısında.

Kısacası efendim, gidiniz geziniz görünüz, tavsiye olunur.