24ten notlar…

24 olduk a dostlar!

Öyle ya da böyle bir yaş daha geçti gitti. Çok şey yaşayıp, pek de bir şey yaşamadığım bir yıl oldu benim için. Yılın ilk yarısında askıya aldığım ve büyük bir sınav verdiğim hayatım, Ağustos’ta bir Berlin tatiliyle toparlanmaya başladı. Ardından tekrar İstanbul’a dönüşümle eski düzenime tekrar kavuşma yolunda birkaç adım atmış oldum. Çok az ders ve alıştığımdan farklı olarak bu sefer çalışmadığım bir dönemdi ve kabul edelim ki bu kadar boş zaman fazla geldi ve yer yer fazlasıyla sıkıldım. Kim derdi ki deliler gibi bi yandan dersler ve projelerle boğuşup bir yandan bir şirkette parttime intern olarak koşturduğum ama arkadaşlarımla görüşmek için de bir şekilde zaman yaratabildiğim eski günleri özleyeceğim. Biraz fazla tembellik yaparak geçirdiğim bu dönemin beni mutlu eden yanlarından biri de ne biliyor musunuz? Tekrar dansa dönmüş olmak. Haftanın 1-2 günü saatlerce dans edip, yorulup ama mutlu olmak. 23ün bu ikinci yarısına bir seyahat daha sıkıştırıp İtalya’ya kaçtım. Birkaç günlük Roma, Narni ve Pompeii gezisinin ardından ülkeye dönüş, yeni yıla giriş, dönem sonu ve 24ün bitişi!

Bir yaş daha almanın verdiği üzüntü mü baskın geliyor yoksa bu bir türlü kendini sevdiremeyen yaşın geçip gitmesinin mutluluğu mu bilemiyorum.

25e bir kala wishlist’imde neler mi var?

• Her şeyden önce mezuniyet tabii
• İş-güç klasik ama olmazsa olmaz bu listede
• Master için bölüm/üniversite konusunu netleştirmek de yapılacakların başında
• Almanca çalışmak var tabi uzun zamandır akıllarda olan
• Toefl/Ielts birini seçmek lazım, çalışmak lazım, sınava girmek lazım
• Sonbahar öncesi master şartlarını yerine getirmeye çalışmalı
• Fırsat bulup bir iki gezi de sıkıştırmak lazım, euro durumu malum ama bakalım artık
• Sporu/dansı hayatımda tutmaya da devam etmeli

Daha çoğaltılır, planlar bitmez, hayaller bitmez…

Seneye 25ten notlar yazısında göreceğiz bakalım, umuyorum ki daha her şeyi belirli bir geleceğe bakıyor olacağım!